Ünü Türkiye sınırlarını aşan, en çok taklit edilen markalardan biri olan Tarihi Sultanahmet Köftecisi, 100’ü aşkın taklitçisi hakkında yasal işlem başlattı.
Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin 3. nesil sahibi Mehmet Tezçakın, “semt adından esinlendim” diyerek “Sultanahmet Köftecisi” adını kullananların tüketiciyi aldattıklarını belirterek, “Mazisi 3, 5 yıl öncesine dayanan firmaların gerçek Sultanahmet köftesinin ününe leke sürmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Dedeleri Mehmet Seracettin Efendi’nin hiçbir baharat kullanmadan et, tuz, soğan ve ekmeğin mütevazı birleşimiyle 1920 yılında keşfettiği lezzeti, 4 neslin birikimiyle bugüne kadar taşıdıklarını anlatan Tezçakın, “Sultanahmet Köftecisi tabelası asan taklitçi firmaların aynı lezzeti yakalaması mümkün değil. Tarihi Sultanahmet Köftecisi sanarak, bu taklitçi restoranlara giden birçok tüketici mağdur oluyor. Nerede olursa olsun, eğer adında ‘Tarihi’ ibaresi bulunmuyorsa, kuruluş tarihi olarak da 1920 belirtilmiyorsa, o köfteci Tarihi Sultanahmet Köftecisi değildir, sunduğu da Sultanahmet köftesinden başka bir şeydir” diye konuştu.
Önce Sultanahmet semti sakinlerinin ardından tüm İstanbul’un vazgeçemediği lezzet haline gelen Sultanahmet köftesinin ününün bugün Türkiye sınırlarını da aştığını kaydeden Tezçakın, şunları söyledi:
‘’4 nesildir bu lezzeti korumak için çok çalıştık, başarılı da olduk. Ancak, kolay yoldan kazanma peşinde olanlar, 94 yıllık emeğimizi taklitçilik yaparak gasp etmek istediler. Önceleri ‘taklitler aslını yaşatır’ diyerek ses çıkarmıyorduk, ancak taklitçilerin markamıza zarar verdiğini görünce yasal yollara başvurmak zorunda kaldık. Amacımız sadece markamızı korumak değil, tüketicinin de mağduriyetini önlemek. Her gün taklitçi müesseselerin dükkanlarında mağdur olan, şikayetini ise bize bildiren onlarca kişiye, o işyeri ile ilgimizin olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Markamız taklit edilmeye çalışılsa da, lezzetimiz asla taklit edilemiyor. Çünkü, baharatsız ete lezzet katmak çok zordur. Et kaliteli olmalı ki, köfte lezzetli olsun. Bu kaliteyi korumak için yıllardır etimizi Konya ve Afyon’daki kasaplardan temin ediyoruz.’’
Taklitçilere son bir şansTezçakın, bugüne kadar markalarını taklit eden 100’ün üzerinde işletmeye ihtar yazısı göndererek hukuki süreci başlattıklarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’İhtar yazısı gönderdiğimiz işletmelere ürün ve hizmet kalitesini Tarihi Sultanahmet Köftecisi seviyesine yükseltme şartıyla şubemiz olma imkanı sunuyoruz. Şartımızı kabul edenler, bir eğitim sürecinden sonra logomuz altında hizmet vermeye başladı. Kabul etmeyenler hakkında maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açtık. Bugüne kadar sonuçlanan davaların tamamını kazandık, taklitçi firmalar birer birer kapanırken, onbinlerce lira da tazminat ödemeye mahkum oldular’’ diye konuştu.
Franchise yöntemiyle bir süre önce yurt içinde ve yurt dışında başlattıkları şubeleşme çalışmalarını hızlandırdıklarını ifade eden Tezçakın, son olarak Bodrum Gümbet’te , ayrıca kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de şubeler açtıklarını bildirdi.
Tezçakın, Sultanahmet köftesinin gerçek lezzetini tatmak isteyenleri , gittikleri dükkanın logosuna dikkat etmeleri konusunda uyararak, ‘’Gittiğiniz dükkanın üzerinde, Sinan Sinangil tarafından 1990’larda yapılan logo varsa, doğru adrestesiniz demektir. Bu logoda Sultanahmet Camii’nden esinlenen 6 minare yer alıyor ve Sultanahmet Meşhur Halk Köftecisi’ni ifade eden S, M, H, K harfleri bulunuyor. Ayrıca, işyerinin tabelasında ‘Tarihi’ ibaresi mutlaka yer alması, kuruluş tarihinin de 1920 olarak belirtilmesi gerekiyor ’’ dedi.