Osmanlı yemek kültürünün bir parçası olan ‘’diş kirası’’ ile ‘’bereket parası’’ gibi gelenekleri büyük özveriyle sürdüren Tarihi Sultanahmet Köftecisi, 7’den 70’e binlerce kişinin koleksiyonculuğa başlamasında rol oynuyor.
1920 yılından beri Sultanahmet’te faaliyet gösteren, köftelerinin lezzeti kadar sunum geleneğiyle de ünü Türkiye sınırlarını aşan tarihi işletme, son 20 yıldır tedavülden kalkan Türkiye Cumhuriyeti madeni paralarını toplayarak, müşterilerine ‘’diş kirası’’ ya da ‘’bereket parası’’ adı altında hediye ediyor.
Sultanahmet Köftecisi’nin 3. nesil sahibi, nümismat (para koleksiyoncusu) Mehmet Tezçakın, Türk yemek kültüründe unutulmaya yüz tutan bazı gelenekleri yaşatmayı, sosyal sorumluluk anlayışlarının bir gereği olarak gördüklerini belirtti. ‘’Diş kirası’’nın Osmanlı’nın mirası olan bu geleneklerden biri olduğunu kaydeden Tezçakın, şunları söyledi:
‘’Ramazan’da iftara ya da diğer zamanlarda yemeğe davet edilen misafirlere, uğurlanırken zahmet edip geldikleri için ‘diş kirası’ adı altında kese içinde para hediye edilirmiş. Misafir de ‘kesenize bereket’ diyerek bu hediyeyi kabul edermiş. Yüzyıllardır sürdürülen bu gelenek maalesef artık unutulmuş durumda. Bir de ‘bereket parası’ geleneğimiz var. Bazı paralar, uğur veya bereket getirmesi dileğiyle cüzdan, cep ya da kesede harcanmadan saklanır. Bu gelenek az da olsa hala bazı kişilerce uygulanır.’’
Köfteyi bedavaya getiren de varTedavülden kalkmış Türkiye Cumhuriyeti madeni paralarını 20 senedir nümismatlardan toplayarak, turist gruplarına, öğrencilere ve diğer müşterilere dağıttıklarını anlatan Tezçakın, ‘’Diş kirası, bereket parası olarak dağıttığımız tedavülden kalkmış bozuk paralar, birçok koleksiyonun ilk parçası oluyor. Bizden aldıkları paralarla koleksiyona başlayan çocukların, her sefer geldiklerinde ayrı tip para isteyip, koleksiyonlarını zenginleştirdiklerini görmek bizi mutlu ediyor. Bizim hediye ettiğimiz paraların bazıları, piyasada talep gören çil paralar oluyor. Hediyemiz olan çil paraları gittigidiyor.com ya dasahibinden.com gibi sitelerde satarak köfteyi bedavaya getiren de var’’ dedi.
İşletmenin ortaklarından Murat Koçyiğit de, Sultanahmet merkez ve aralarında Bakü’nün de bulunduğu 12 şubelerinde günde 5-7 bin arası tedavülden kalkmış para dağıttıklarını, Ramazan’da bu rakamın 15 bine kadar yükseldiğini anlattı.
Türkiye’nin en çok taklit edilen markalarından biri olduklarını ifade eden Koçyiğit, ‘’Uygulamanın aylık ortalama maliyeti 20 bin lirayı buluyor. Mali külfeti yüksek ama bu tür sosyal sorumluluk projelerini, bizi taklitlerimizden ayırdığı için son derece önemsiyoruz. Mali külfetine karşın, bu uygulamayı çok daha uzun yıllar sürdürmeyi amaçlıyoruz’’ diye konuştu.
Merkezi Sultanahmet’teki Divan Yolu Caddesi’nde bulunan Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin 12 şubesi bulunuyor. Tarihi işletme, ilk yurt dışı şubesini Mayıs 2013’te Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de açmış ve büyük ilgi görmüştü.