Tommy Hilfiger 2014 İlkbahar True To The Blue Kapsül Koleksiyonu

TOMMY HILFIGER;  denim, şambre ve indigonun yarattığı kalıcı etkiyi kutlayan “True to the Blue” kapsül koleksiyonu için ilk mağazası People’s Place’teki orijinal mobilyaları yorumlamak üzere beş endüstri tasarımcısıyla iş birliği yaptı.

TOMMY HILFIGER Group, denim, şambre ve indigonun yarattığı etkiyi, bu malzeme ve renklerin marka üzerinde oynadığı rolü vurgulamak için 2014 İlkbahar sezonunda “True to the Blue” kapsül koleksiyonuna imza attı. Geçmişten bugüne bireyselliği, özgürlüğü ve gençlerin rahatlığını çağrıştıran bu kumaşlar ve özel dokular, Amerikan yaşam tarzıyla bütünleşiyor ve temel stil unsurları olarak ön plana çıkıyor. “True to the Blue” Kapsül Koleksiyonu, 14 Nisan 2014 tarihinden itibaren Avrupa, ABD, Asya ve Latin Amerika’da, ayrıca tommy.com üzerinden satışa sunulacak.

“True to the Blue” programı, TOMMY HILFIGER’ın markayı yarattığı 1985 yılından bugüne dek koleksiyonlarında yer alan denim, şambre ve indigonun evrimini ve bıraktığı kalıcı etkiyi gözler önüne seriyor. Hilfiger tasarımlarında her zaman, klasiklerin yeniden yorumlanması, stillere yeni bir mercekten bakılması ve temel giyim parçalarının modern bir yaklaşımla tekrar yaratılması felsefesinden hareket ediyor. Denim, şambre ve indigo, Amerikan tarzının rahatlığını temsil eden evrensel unsurlar arasında yer alıyor.

TOMMY HILFIGER kendi markasını yaratma sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Kariyerim denim ve şambre kumaşlarla başladı, dolayısıyla bu kumaşların markamız açısından her zaman büyük önemi var. 17 yaşındayken iki arkadaşımla birlikte New York’tan bol paça jeanler alıp Elmira’ya götürdük. New York eyaletinin kuzeyindeki kasabamızda büyük şehirdeki havalı stilleri bulmak imkânsızdı. Jean parçaları Volkswagen kaplumbağamın bagajında satışa sunduk ve inanılmaz bir talep ile karşılaştık. Daha sonra People’s Place adını verdiğimiz mağazalar zincirini kurduk. Ben de şambre, aşındırılmış denim, yeni kalıplar ve farklı yıkamalarla denemeler yapmaya başladım. 1985 yılında kendi adımı taşıyan markamı lanse ettiğim günden bugüne bu kumaşlar ve imzam haline gelen renk paletim, markamızın DNA’sının önemli bir parçası olmaya devam ediyor.”

TOMMY HILFIGER 2014 İlkbahar Koleksiyonu, beş uluslararası endüstri tasarımcısıyla yapılan iş birliğiyle zenginleşiyor: Fransız Paul Venaille, Amerikalı Debra Folz, Fransız Benjamin Tortiger, Japon asıllı Amerikalı Jonah Takagi, O&G Studio’dan Amerikalı Jonathan Glatt ve Sara Ossana. Endüstri tasarımcıları, denim, şambre, indigo ya da TOMMY HILFIGER’ın imza renklerinden lacivertin çeşitli tonlarında başka kumaşlar kullanarak People’s Place mağazalarının 1970’lerdeki koltuk, masa, dolap, banko ve lamba gibi mobilyalarını modern bir tarzda yorumladılar. Yaratılan tasarımlar 2014 İlkbahar sezonu boyunca Avrupa ve Asya’daki belirli TOMMY HILFIGER mağazalarında sergilenecek ve satın alınabilecek.

“True to the Blue” kapsül  koleksiyonu, TOMMY HILFIGER’ın 2014 İlkbahar kadın, erkek ve çocuk spor giyim koleksiyonlarından temel parçaları içeriyor. Markanın en sevilen vintage parçalarının modern yorumlarıyla dikkat çeken stillerde mavi ve indigonun çeşitli tonlarıyla neon pembesi ve oranj gibi vurgu renkler kullanılmış.

ENDÜSTRİ TASARIMCILARIYLA İŞ BİRLİĞİ
“True to the Blue” kapsül koleksiyonunu zenginleştirmek ve sınırlı sayıda bir mobilya koleksiyonu yaratmak isteyen TOMMY HILFIGER, gelecek vaat eden beş uluslararası endüstri tasarımcısıyla iş birliği yaptı. Tasarımlarda Hilfiger’ın henüz çok gençken kurduğu People’s Place adlı ilk mağazasının 1970’li yıllardaki koltuk, çalışma masası, dolap, banko ve lamba gibi mobilyalarından ilham alındı. True to the Blue koleksiyonu onuruna denim, şambre, indigo ve Tommy Hilfiger’ın imza renklerinden lacivertin çeşitli tonlarında başka kumaşlar kullanılarak mobilyalar tasarlandı. Endüstri tasarımcılarıyla yapılan iş birliği, TOMMY HILFIGER’ın ümit vaat eden tasarımcılarla çalışma ve onlara destek verme çabalarının da bir göstergesi.

O&G STUDIO
“Mobilyalarımızı tanımlayan özellikler, hemen göze çarpmayan detayları ve tıpkı denim gibi hem sofistike hem de rahat olabilen stilleridir.”

O&G Studio’nun kurucuları Jonathan Glatt ve Sara Ossana, 10 yıl önce Rhode Island School of Design’da öğrenciyken tanıştılar. Jonathan, mücevher ve metal işçiliği, Sara ise mimarlık eğitimi aldı. Eğitim ve birikimlerini kombine etmek, onlara ölçek ve proporsiyonlar üzerinde ince detaylarla oynama, geleneksel motifleri 21. yüzyıla taşıma olanağı veriyor. Çalışmalarında cesur ve modern bir renk paletiyle, Amerikan tasarım geleneklerinin zengin mirası ve el işçiliği estetiği göze çarpıyor. O&G Studio bugüne dek The New York Times, The Wall Street Journal ve Elle Décor gibi yayınlarda ve Vogue’un “Şimdiden Koleksiyonunuza Eklenmesi Gereken On Çağdaş Tasarımcı” listesinde yer aldı. O&G Studio, Rhode Island eyaletindeki Warren’da bulunuyor.

PAUL VENAILLE
“Organik biçimler ve 1970’lerin tasarımları benim için ilham kaynağı oldu; kıvrımlar, çizgiler, renkler ve ham malzemelerle kontrastlar yaratmayı seviyorum.”
Ahşap işleme ve mobilya üretme tutkusuyla motive olan Paul Venaille, marangozluk okuluna devam etmek için Paris’teki mimarlık eğitimini yarıda bıraktı; 2012 Haziran ayında marangozluk dalında Diplôme des Métiers d’art derecesiyle mezun oldu. Prototipleri ve Baby Blue sandalye, Baby Pop sandalye ile Subduction çalışma masası gibi ürünlerini tasarladığı ve ürettiği atölyesini 2013 yılında Lyon’da açtı. Paul Venaille çalışmalarında kompozit fiber, çelik ve ahşap kaplamalar gibi farklı malzemeleri kombine ediyor. Şaşırtıcı ve görsel etki yaratan ürünler yaratmak için malzemeler ve renkler arasındaki kontrastlarla denemeler yapıyor.

DEBRA FOLZ
“Renklerdeki trendler yıldan yıla değişim gösterse de, mavi her zaman klasik, her zaman modadır.”
Boston’da bulunan Debra Folz Design Studio, mobilyalar ve ev aksesuarları üretiyor. Folz’un çalışmaları, disiplinler arasındaki sınırları bulandırma ve onlarla özdeşleştirilmiş malzeme kimliklerini sorgulama çabasıyla tekstil ve desen dillerini mobilya biçimlerine entegre etmeye odaklı. Folz, güçlü bir kavramsal merak ve malzemeleri keşfetme tutkusuyla geleneksel el sanatlarını çağdaş görsel dillere ve objelere tercüme etmek için çalışıyor. Yaratım ve üretim sürecinde işbirlikleri ve yeni imalat yöntemlerini keşfetmek önemli bir yer tutuyor. The Rhode Island School of Design’dan Mobilya Tasarımı alanında MFA diplomasına sahip olan Folz, eserlerini birçok ülkede sergiliyor ve önde gelen üniversitelerde verdiği yaratıcılık dersleriyle gelecek nesil tasarımcıları destekliyor.
 
BENJAMIN TORTIGER
“Tommy Hilfiger’ın bizi desteklemesi ve genç nesil tasarımcıların tanıtılmasına yardımcı olması harika.”

Fransız tasarımcı ve içmimar Benjamin Tortiger, Beaux Arts d’Orléans’dan mezun oldu ve ardından Paris’teki Ecole Nationale des Arts Décoratifs’ten master diplomasını aldı. Nicolas Feuillatte, Chantal Thomas ve Schneider Electric gibi markalar için imaj geliştirme konusunda tasarımcı Christian Ghion ile çalıştı. Endüstriyel kaplamaları katlı çeliğe dönüştürme alanında lider bir firma olan Comat ile ortak çalışmalar yaptı. Daha sonra Paris’teki Luc Queyrel galerisinde ve Artcurial showroom’unda sergilenen TôL 900 ve 1800 bankolarının tasarımı için 2008 Via Creative Prize ödülüne layık görüldü. Tortiger, mobilya tasarımcılığının yanı sıra, French Counsel of Interior Architects’ten onaylı olarak 2011’den bu yana içmimarlık da yapıyor. Kolayca anlaşılabilen, amaç duygusunun ve ortamın ruhunun hissedildiği alanlar tasarlamayı seviyor. Tortiger halen ofis, ticari alan ve özel konut projelerinin tasarımı üzerinde çalışıyor.

JONAH TAKAGI
“Mavi, dinginlik, melankoli ve cesaret gibi farklı duyguların bir kokteylidir.”
Tokyo’da doğan ve New England’da büyüyen Jonah Takagi, 2002 yılında Rhode Island School of Design’dan Mobilya Tasarımı alanında BFA diplomasını aldı. 2009’da Washington, D.C.’de Atelier Takagi’yi kurmadan önce marangoz, müzisyen, set işçisi ve yapımcı olarak çalıştı. Takagi’nin çalışmalarında ilham kaynağı olma, bilgilendirme ve tasarım fikirlerinin yeniden kavramlaştırma arayışının yanı sıra duygulara, denge ve sadeliğe, işlevsellik mekanizmalarına özellikle dikkat edildiği görülüyor. Müşterileri arasında Roll and Hill, Kvadrat ve Council gibi isimler sayılabilirken, eserleri şimdiye kadar ICFF, SaloneSatellite, IMM Cologne ve Wallpaper Handmade’de yer aldı. Atelier Takagi ayrıca Surface, Numero, Wallpaper*, DWELL, Form ve The New York Times gibi yayınlarda yayımlandı. Takagi 2010 yılında Bernhardt Design tarafından verilen American Design Honors’da “Yılın Ümit Veren Tasarımcısı” ödülüne layık görüldü.

TOMMY HILFIGER BİYOGRAFİ
Tommy Hilfiger, 25 yıldan uzun bir zamandır klasik ve rahat Amerikan tarzı giyimi, moda tutkunlarıyla buluşturuyor. Hilfiger’ın baş tasarımcı olarak önderlik yaptığı, vizyonunu sunduğu ve yol gösterdiği TOMMY HILFIGER Group, bugün Amerikan tarzından ilham alan giyim ve aksesuarlarıyla dünyanın en tanınmış markalarından biri.

Hilfiger, modernize edilmiş gömlekler ve chino pantolonların yanı sıra güncellenmiş formlara ve detaylara sahip diğer klasik parçaların yer aldığı ilk koleksiyonunu 1985 yılında tanıttı. İlk tasarımlarında dikkat çeken rahat ve genç tarz, Hilfiger’ın sonraki koleksiyonlarında da imzası olmayı sürdürdü. “TOMMY HILFIGER” markası günümüzde de Amerikan preppy tarzını dünyanın her yanındaki insanlara götürmeye devam ediyor. 1985’te bir erkek giyim koleksiyonuyla başlayan iş, 2012’de yıllık perakende cirosu 6 milyar doları aşan küresel bir lifestyle markasına dönüştü. Bugün 5 kıtada 90’dan fazla ülkede 1.200’ü aşkın TOMMY HILFIGER mağazası bulunuyor.