Türkiye’nin uluslararası tek kitap, kırtasiye, teknoloji mağazaları zinciri NT, 2014 Okur-Yazar Buluşmaları’nı İskender Pala ile sürdürüyor
Yazdığı romanlarla geniş kitlelere ulaşan İskender Pala, 22 Şubat Cumartesi saat 14:00-16:00 saatlerinde Mecidiyeköy NT Mağazası’nda ve 23 Şubat Pazar 14:00-16:00 saatlerinde Üsküdar NT Mağazası’nda kitapseverlerle buluşuyor. İskender Pala, imza gününde Mihmandar isimli yeni kitabını imzalayacak. Pala, son kitabı olan Mihmandar’ı “Bir Eyüp Sultan Romanı” olarak tanımlıyor.
NT Mağazacılık Kitap Kategori Müdürü Yılmaz Şimşek, divan edebiyatını gençlere ulaştırmanın yanı sıra tarihi romanlarıyla gönüllerde yer eden İskender Pala’nın okurlarıyla buluşmasına aracılık etmekten mutluluk duyduklarını ifade etti. Şimşek, Mecidiyeköy ve Üsküdar NT Mağazaları’nda gerçekleştirilecek imza gününe tüm kitapseverleri beklediklerini söyledi.
Divan şiirini sevdiren adam1958, Uşak doğumlu olan İskender Pala, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni 1979’da bitirdi. Divan edebiyatı dalında doktor (1983), doçent (1993) ve profesör (1998) oldu. Divan edebiyatının halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikâyeler ve gazete yazıları yazdı. Düzenlediği Divan Edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.
“Divan Şiirini Sevdiren Adam” olarak da tanınan İskender Pala, Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü’nü (1989), AKDTYK Türk Dil Kurumu Ödülü’nü (1990), Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülü’nü (1996) aldı. Hemşehrileri tarafından “Uşak Halk Kahramanı” seçildi. Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk, Katre-i Matem, Şah&Sultan ve son olarak Mihmandar adlı romanlarının baskıları yüz binlere ulaştı, pek çok ödül aldı. Türk Patent Enstitüsü tarafından marka ödülüne layık görüldü ve adı tescillendi. Evli ve üç çocuk babası olan Pala, halen Uşak Üniversitesi öğretim üyesi.
Mihmandar’dan "Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!"
"Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."