Aile İçi Şiddete Karşı Penti'den Özel Koleksiyon

Penti’nin her yıl Kadınlar Günü kapsamında uyguladığı   “Aile İçi Şiddete Son” projesine  ünlülerden anlamlı destek; sanat hayatının sevilen isimlerinden  Can Bonomo, Engin Hepileri, Gonca Vuslateri, Kadir Doğulu ve Model Grubu projeye destek vermek için çorap tasarladı,  Bennu Gerede fotoğraf çekimini gerçekleştirdi. Ünlülerin tasarladığı çoraplar Mart ayından itibaren Penti mağazalarında satışa sunulacak. Elde edilecek gelir,  “Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na bağışlanacak.

Penti’nin son yıllarda Türkiye’de artan şiddet olaylarına dur demek ve bu sorunla ilgili farkındalığı artırmak amacıyla her yıl düzenlediği “Aile İçi Şiddete Son” kampanyasının bu yıl dördüncüsü hayata geçiyor. “Aile İçi Şiddete Son” demek için 5 ünlü isim Penti özel koleksiyonu için bir araya gelerek çorap tasarımı yaptı. Sanat ve müzik dünyasının sevilen isimlerinden Can Bonomo, Engin Hepileri, Gonca Vuslateri, Kadir Doğulu ve Model Grubu, aile işi şiddete vurgu yapan çorap tasarımlarıyla projeye destek oldu. Projenin fotoğraf çekimini ise ünlü fotoğrafçı Bennu Gerede gerçekleştirdi.
Ünlülerin tasarladığı çoraplarda, özgürlüğü simgeleyen uçurtma, iyiliği simgeleyen melek, içerisinde kalp barındıran pırlanta, Alice Harikalar Diyarı ve korsan figürleri yer alıyor. Çorapların satışından elde edilecek gelirin tamamı Penti tarafından “Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na bağışlanıyor. Aile içi şiddet konusunda hassas olanlar ve bu şiddete son demek isteyenler bu çorapları satın alarak kampanyaya destek oluyor.

Sanatçılar şiddete karşı ele ele…
Can Bonomo, Engin Hepileri, Gonca Vuslateri, Kadir Doğulu ve Model, şiddete karşı tepkilerini ve düşüncelerini çorap tasarımlarının yanı sıra mesajlarıyla da dile getirdiler. Projenin fotoğraflarını çeken ünlü isim Bennu Gerede’de şiddete karşı mesajını paylaştı. Ünlülerin konuyla ilgili verdikleri mesajlarda birlikteliğin önemi, sevgi, duyarlılık ve saygı ön plana çıkıyor…

BENNU GEREDE
Şiddet karşısında ne kadar savunmasız ve çıplağız. Kim olursak olalım. Ünlü olsak bile...

CAN BONOMO
Bir toplum sürekli olarak kendini geliştirme çabası içerisinde olmalıdır. Bunun belli başlı yollarından biri de konuşmaktır. Bireyler toplumun her ferdinin her konuda eşit olduğunu idrak edemiyorsa bu çaba boşa çıkacaktır. Konuşarak anlaşamadığımızı hissettiğimiz noktada durup düşünelim. Fiziksel üstünlüğü kötüye kullanmak acizliktir. Düşünün. Daha konuşacak çok mesele var...

ENGİN HEPİLERİ
Aile içi şiddete son!

Benim için ''aile'' ve ''şiddet'' kelimelerini aynı cümlede düşünmek bile çok zor.
Bu şiddet niye? Birbirimizi eğitelim.
Çocuklarımızı sevgi ile büyütelim.

Sevgi dolu günlerde giyiniz….
 
GONCA VUSLATERİ
Hızla gelişen teknoloji ve arka arkaya yeni başlıklar altında gözlemlediğimiz toplum ve yaşama biçimleri özelliklerine sahip bir yüzyılın, dünya üzerinde yalnızca “insanların” sorumlu tutulabildiği felaketlerin çözümü olarak, çekirdek yapının sağlığı, gelişimi ve emniyeti ile üst düzey bir çalışma uygulaması gerektiğini bilemiyor oluşu bize şöyle bir fotoğraf sunuyor: Canlı ve üretken olan şeyleri artık yitiriyoruz demektir.

Dünyanın kutsal bir mekan oluşunu simgeleyen kadınlarımızın yaşadığı şiddet ve psikolojik baskıya dair uygulanan çözümler en gelişmiş, en çağdaş ülkede bile yeterli verimliliği sağlayamadı ne yazık ki…

Bu koşullar içinde yaşayan, farkındalığı günden güne artan kadınlar kendi devrimini yarattı:

Penti’nin bu tatlı projesinde olmak beni çok mutlu etti.

Küçük sinyaller olsun istedim çorapta, ten rengi çorapta olması ise sanki teninizden bir parça gibi gösterecek sinyalleri.

Küçük bir melek olacak gizli ve ince çizgilerle.
Ayaklarınızda ise yalnızca siz ile ayaklarınız arasında kalan bir sırı paylaşacak çorabınız:
“ Gülümsemeyi seç!” 

Ayak sahip olduğunuz uzuvların içinde en kutsal olanı bana göre, siz nereye isterseniz oraya gider.
Yalnızca bir adım yeter!
Kolay gelsin

KADİR DOĞULU
"Kırmızı uçurtma ipini koparttı… Şimdi gökyüzünde.."

MODEL
"Şurada kocaman bir yara var!" demek bizi doktor yapmaz. Yara bu denli büyükken de tek bir yerden dikiş tutmaz.
Milyonlarca pırlanta gibi kalp bir araya gelirsek, kararmış yürekleri parlatabiliriz ancak. Elması da kömürü de oluşturan atom aynı değil midir nihayetinde?
Biz şimdilik bir çift göz olalım belki büyüyünce kocaman bir doktor oluruz birlikte.
Belki gücümüz yeter de bu yarayı da kapatırız.
Ama şimdilik...
"Şurada kocaman bir yara var!"

FARKINDA MISINIZ?